ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

PAMUKOVA

Sakarya Siyasi Haritası
Pamukova’nın ilk adı “Kasaba-i Atik”dir. Kasaba-i Atik halkı yerlilerinin, ilçe merkezine hangi tarihte ve niçin taşındıkları kesin olarak bilinmemektedir. Ancak ilk taşındıkları yerin Elperek Mahallesi olduğu, taşındıkları bu yere “Yeni Köy” ismini verdikleri kesindir. Elperek Camii civarına taşınan insanlar camii inşaatı için kestikleri kerpiçleri sıraya dizilip elden ele taşıyarak (elbirlik) camii inşaat alanına getirerek camii inşa etmişlerdir.

 Kasabanın büyüyerek gelişmesi sonucunda yerleşim merkezinin adı “Akhisar” olarak değişmiştir. Yeni köy adının Akhisar oluşundan sonra Elbirliğin Arapça da, elperek manasına gelmesinden ve Elperek Camii’ne “elbirlik” kerpiç taşınması hadisesinden dolayı, camii çevresindeki mahalleye Elperek Mahallesi adı verilmiştir. 1863 yılından itibaren tutulmaya başlayan tapu kayıtlarına göre; Akhisar (Pamukova), Kocaeli (İzmit) İline bağlı bir ilçe (kaza) iken, 1874 yılında Geyve ilçesine bağlı bucak/nahiye haline gelmiştir.
Pamukova ovasını boydan boya geçen Sakarya nehri doğal halini muhafaza eden ormanları, Bizanslılardan ve Osmanlılardan kalan Tarihi eserler ve kalıntıları, özellikle gelenek, göreneklerin halen yaşatıldığı yayla köyleri önemli kültür ve tabiat varlıkları sayılabilir. Bunlardan başlıcaları: Akçakaya Köyü Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova], Hayrettin Köyü-Menete Mevkii Arkeolojik Sit Alanı [Pamukova], Belediye Binası [Pamukova-Merkez], 12 adet Konut [Pamukova-Merkez], 3 adet Konut+Böceklik [Pamukova-Merkez], 2 adet Böceklik [Pamukova-Merkez], Paşalar Köyü Camii [Pamukova], Elperek Camii [Pamukova-Merkez], Kemaliye Köyü Camii [Pamukova], Karaca Ahmet Sultan Türbesi [Pamukova-Paşalar Köyü], ayrıca “Kemaliye- İznik Su Yolları”, “Sakarya Nehri Kıyı Şeridi”, “Ercova Yaylası”, “Patlak Su Kaynağı”, “İnönü Yaylası”, “Öküz Yatağı Yaylası” ve “Kaymakam Suyu”dur.
Osman Bey ve Osmanlı akıncıları Beğce Tekfurluğunu fethettikten sonra Akhisar üzerine yürümüş, Aksaray (Akhisar) Tekfuru askerleri ile Osmanlı askerleri Şıhvarmaz (Şeyhvarmaz) ve Bacı Köylerinin güneyinde karşılaşarak savaşmış, yenilerek yok olacağından korkan Tekfur; askerleri ile kaçarak Karaceyş (Paşalar) hisarına gizlenmişlerdir. Tekfurun Karaceyş kalesine gizlendiğini bilen Osman Bey kışı Bilecik’te geçirmiştir. Baharda oğlu Orhan Bey, Konuralp ve Akçakoca'yı göndererek, Akhisar ve yöre halkını rahatsız ettiğini bildiği, tekfur ve askerlerinin yaşadığı Karaceyş kalesini fethetmelerini istemiştir. Karaceyş kalesini fethetmek için Akhisar'a gelen Orhan Beyin kurnaz bir planı ile, kaleye bir bölük saldırırken diğer bir bölük yanda ve kale kapısı cephesinde mevziiye girmiştir. Kaleye hücum eden Osmanlı birliği yenilmiş intibaını vererek kaçmaya başlamıştır. Kaçışın gerçek olduğunu sanan Tekfur ve askerleri kaçan birliği kovalarken, gizlenmiş olan diğer bölük kaleyi eline geçirmiştir. Arazide gizlenmiş olan diğer bölük ise kaçan bölükle birleşip tekfurun askerlerine hücum etmiş, Tekfur askerleri ile kaleye geri dönmek istediğinde kalenin Osmanlılarca fethedildiğini görerek teslim olmuştur. Karaceyş Tekfurunun teslim olduğunu öğrenen Tinse, (Rinse,Tirse, Kemaliye) Tekfuru’da teslim olmuştur.(1314)
Tapu kayıtlarından da anlaşıldığına göre 18.yy da Akhisar ilk olarak kaza olmuştur. Akhisar halkının ileri gelenlerinin seçtikleri temsilciler İstanbul'a giderek Akhisar'ın kaza yapılması için müracaat etmişler; o zamanki hükümet aldığı kararı padişaha imzalatarak emirnameyi temsilcilere vermiştir. Akhisar'ın kaza oluşu davul ve zurnalarla kutlanmıştır.1862 Akhisar ı ziyaret eden Fransı Kontu A. D. Mouster İlçe Mülki Amirinin evinde misafir kalmıştır. Ancak Akhisar 1874 Yılında bugün nedenini bilemediğimiz sebeplerden dolayı tekrar nahiye yapılmış, kaza teşkilatı Tekrar Geyve'ye taşınmıştır. Cumhuriyetin kurulmasından sonrada bucak (nahiye) alarak teşkilatlanmış; Bir müddet de bucak teşkilatının kaldırılması ile kasaba olarak kalmıştır. Pamukova’nın ilk kaza olduğu yıllarda bugünkü Belediye binası hükümet konağı olarak yapılmıştır. Akhisar lı çocukların okuyabileceği Rüştiye de halkın hizmetine açılmıştır.
Pamukova’nın ilk yeri; bugünkü ilçe merkezinin üç kilometre batısında Oruçlu ve Üçevler köylerinin güneyinde, bugün tarla olarak kullanılan Altıntaş mevkii ve halk tarafından kasaba diye isimlendirilen yerdir. Pamukova’nın ilk adı Kasaba-i Atik’dir. Kasaba-i Atik halkı yerlilerinin, ilçe merkezine hangi tarihte ve niçin taşındıkları kesin olarak bilinmemektedir.Paşalar Köyünden Kambur Eyüp 'ün dedelerinden dinlediklerine göre bir defada kırk düğün olan Altıntaş'a yılanların musallat olması neticesinde halk korkarak Altıntaş'ı terk etmişler şeklindedir. Ancak ilk taşındıkları yerin Elperek Mahallesi olduğu, taşındıkları bu yere "Yeni Köy" ismini verdikleri kesindir. Elperek Camii avlusundaki mezar taşının üzerinde yazılı tarihten anlaşıldığına göre MS.1200 Yıllarında bu civar yerleşim merkezi olarak kullanılmıştır. 20 Ocak 1993 Tarihinde elektrik kontağı sonucu yanan bugün yerine yenisi yapılan Elperek Camii civarına taşınan insanlar camii inşaatı için kestikleri kerpiçleri sıraya dizilip elden ele taşıyarak (elbirlik) camii inşaat alanına getirerek camii inşa etmişlerdir. Kasabanın büyüyerek gelişmesi neticesinde yerleşim merkezinin adı Akhisar olarak değişmiştir. Yeni köy adının Akhisar oluşundan sonra Elbirliğin Arapça da, elperek manasına gelmesinden ve Elperek Camii'ne "elbirlik "kerpiç taşınması hadisesinden dolayı, camii çevresindeki mahalleye Elperek Mahallesi adı verilmiştir.
İngiliz, Fransız ve İtalyan (İtilaf devletleri) 'ların müştereken meydana getirdiği orduları, İstanbul ve müteakiben İzmit il merkezlerini işgal etmişlerdir. İzmit mutasarrıflığının işgali neticesinde, valilik il idaresini savaş yıllarında ilçemiz olan Geyve'ye taşımıştır. İzmit'i işgal eden İtilaf devletleri orduları adım adım Geyve boğazına yaklaşmışlar, bunu duyan Geyve ve Pamukova halkı Ankara’dan görevli gelen Alifuat Paşa nın (Alifuat Cebesoy) kumandasında milis kuvvetlerini teşkil etmişlerdir. Bu milis kuvvetlerinden bir tabur kadarı Geyve boğazındaki demir köprü civarında karargah kurarak köprüyü savunmuştur. Askere alınmayan gençler ve ihtiyarlardan meydana gelen Bir kısım milis kuvvetleri de, Menekşe köyünden Merhum Muhammet Hoca (Mehmet Tuğcu) kuvvetleri ile birleşerek çevreyi savunmaya başlamışlardır.
Pamukova ve çevresini, Müdafaa-i hukuk cemiyeti çok iyi bir şekilde savunmuş, yöremize itilaf devletleri ordularının ve Yunan ordularının girmesini engellemişledir. Akhisar Müdafa-i hukuk cemiyetinin kurucuları ve cemiyetin üyeleri; kasaba eşrafından belediye reisi Müftü zade Rüştü Bey, tıp öğrencisi Kemal Özsan, Turgutlu Köyünden Ziya Bey, kasaba eşrafından Mahmutzade Mustafa Bey, Gökgöz Köyünden öğretmen Hüseyin Bey, lise öğrencisi Fazlı Dinçer, Paşalar Köyünden Aziz Gür Efendi ve Fevziye Köyünden Bakkal Mehmet Efendidir. Aynı günlerde Geyve İlçesinde de kaymakam Hazım Bey, karakol komutanı Esat Bey, Rıza Şahin Bey, Sefer Bey ve İlçe eşrafından hafız Fuat Çelebi ve kardeşi Burhanettin Çelebi müdafa-i hukuk cemiyetini kurarak bölge savunmasına büyük katkıda bulunmuşlardır.
Akhisar ve Geyve müdafaa-i hukuk cemiyetinin kurucusu ve milis kuvvetlerinin kumandanı, yöremizin savunmasında büyük katkı sahibi olan Alifuat Paşa buradaki görevinden alınıp, garp (batı) cephesinde görevlendirilince; yerine Halit Paşa tayin edilmiş, yöre savunması Halit Paşanın idaresi ve komutasında yapılmıştır. Halk tarafından "Deli Halit Paşa" diye bilinen yöremizin savunmasında çok büyük kahramanlıklar gösteren Halit Paşa; Necip Bey adlı bir teğmeni Mekece köprüsünü tahrip etmekle görevlendirip köprünün tahribini sağlayarak düşman kuvvetlerinin yöremize girmesini önlemiştir. Halit Paşa 1922 Yılında Mustafa Kemal (Atatürk) ve Mekece ye gelen gazetecilerle görüşerek yöre savunması hakkında bilgiler vermiştir. Atatürk de Halit Paşa ve Mekece li Halil İbrahim Ağa yı maddi ve manevi yardımlarından dolayı tebrik etmiştir. Akhisar Müdafaa-i Hukuk cemiyetine de aşağıdaki telgrafı çekerek teşekkür etmiştir.
Cumhuriyet ve Pamukova : Pamukova'ya Osmanlı imparatorluğunun kurucusu Osman bey tarafından verilen Akhisar adı Cumhuriyet döneminde de devam etmiş, ilçenin İzmit'e bağlı olduğu yıllarda Sakarya Akhisar'ı, Geyve Akhisar'ı gibi adlarla anılmış ve yazılmıştır. Manisa vilayetine bağlı bir Akhisar'ın daha bulunması Askeri yazışmalarda, o günlerin en iyi haberleşme vasıtası olan mektuplarda kargaşalara sebep olması neticesinde ovada bol ve kaliteli olarak yetiştirilen pamuk dan esinlenilerek Akhisar'ın adı 1937 Yılında çıkarılan özel bir kanunla Pamukova olarak değiştirilmiştir.1938-1939 lu yıllarda da çıkarılan özel kanunlarla Tesbene;(Fevziye), Evrenli; (Cihadiye), Dana; (Turgutlu), Tirse; (Kemaliye), köylerinin yabancı dillerden gelen adları yeni isimleri ile değiştirilmiştir.